küçükken yapılan saykoluklar

misafirliğe gittiğim yerlerde gıcık olduğum insanların ayakkabılarını saklardım.

küçükken kuzenlerle toprakla çamur oynardık.bigün dedem bize buyuklerinize soyleyin kahve yapsinlar dedi bizde toprak çamur karıştırıp biraz da su koyduk aynı turk kahvesi gibi görünüyordu dedeme verdik icti.hala hatırladıkça utanırım

bir tane daha anlatayım.doktorun dişlerini günde üç defa fırçalamalısın sözünü yanlış anlayıp her seferinde üç kez dişimi fırçalamam. ağzımı temizleyip tekrar macun sürüyordum. sonra azaltarak bıraktım.

çamaşır suyuyla kedi yıkamak en saykosu sanırım

mahalleden geçen böcek ilaçlama arabasının arkasından koşup, beyaz bulutun arasında zehir yutmak, sersemlemek.

kediyi poşeye koyup gezdirirdik mahallede

yan komşunun ayakkabılarının içine tükürmek.

annemle birlikte gittiğim bol kadınlı mekanlarda kafamı annemin eteğinin altına sokmak.

allah affetsin de ben balıkları akvaryumdan alıp yere koyardım ve çırpınışlarını izlerdim. bunu yapmaktan büyük zevk alırdım. kötü bir çocuktum, baya.

kabuk bağlayan yaralarımın kabuklarını soyup kolonya dökerdim

4-5 yaşlarındayım kağıt delgeçler var ya onla oynıyorum hep. ama gördüğüm her kağıt parçasını delgeçle deliyorum. bir gün peder bey maaşını alıp masanın üstüne koyup gitmiş. annem de ortalıkta tom. ben de hepsini alıp teker teker deldim:) sonrası kıyamet. ama bankaya gidip değiştirildi.

abimle kuzenim prize ip sokuyorlardı hayır yani biz nasıl aynı kanı taşıyoruz bu arizona kertenkelesiyle anlamış değilim .

şu ben 10 diye bir çizgi film vardı, o saatler bizde varmış gibi oyun oynardık. genelde ben hep 4 kol olurdum arkadaşımı hep doverdim, sonra o 4 kol olunca saatinin süresi doldu derdim. 😄😄

civcivleri yumuşatıcıyla yıkamak yaptığım saykoluklardan biridir.

yaramazlık yapıp dayak yiyeceğini anlayınca tuvalete saklanmak bide balkondan milletin kafasına tükürmek

geceleri balkondan aşağı işemek.

mutfaktan tencere tava çalıp içine işiyordum ve de köpüklü su yapıp balkondan aşağı milletin kafasına banyo yapın diye bağırarak döküyordum

i̇nşaatlardan kum kamyonlarına atlamak gibi değişik bir saykoluğa bağımlıydım.

mahallede evlerin açık camından su topu atardık. bi keresinde yakalanıp sağlam tokat yemiştim ama olsun güzeldi

bahçedeki sülüklerin üstüne tuz döküp yavaşça erimesini izlemek

sürpriz yumurtaların içinden çıkan sarı kutunun içinde karıncaları biriktirirdim

abimle bir ara ev telefonundan bir numara arayıp abla orası kerhane mi diye sormuştuk. kadın mahkemeye verecekmişte bizimkiler zor kurtarmıs. bir ton dayak yemiştim babamdan. hey gidi günler

küçükken babamı kıskanıp, gömleklerine kırmızı rujla öpülmüş ruj lekesi yapmıştım.

annem uyurken kalkıp mutfağa gitmişim. yumurta kolisini alıp boş ekmek kocasının içine boşaltmışım sonra da annemin yanına gidip 'anne yumurtaları boşalttım ben' demişim. tabi yumurtaları yarısı kırık yarısı sağlam. ama ben bunu yaptığımı hiç hatırlamıyorum.

yoldan geçenlerin kafasına su balonu atmak?÷&#*#? karşı apartmanın balkonuna yumurta atmak?@*#,#*# (bkz: hey gidi günler hey)

yağmur yağınca çıkan salyangozları çatır çutur ezmek

(bkz: ütü suyunun içine işemek) o suyla annem de temiz kıyafetlere ütü yapsın mı. ohh mis gibi sidik esintisi aromalı kıyafet. neden yaptım bilmiyorum ama yine olsa yine yaparım. bide diyor ki buhar bastıkça buram buram kokuyor :d

-yengenin babası 3yaşındayken ölmüş +babası üç yaşındayken mi ölmüş yengem mi 3yaşındayken.. ?!??

abimin bacağına tığ batırdım pişman değilim delirtiyordu totoş

altı yaşındayken önce bulduğum kertenkeleyi öldürmüş, sonra da ona acıyıp evlatlık edinmiştim. evet, i̇lk evcil hayvanım ölü bir kertenkeleydi... hatta yeşil olduğu için de adını yeşim koymuştum. neyse...

annemin çekmecede tığı varmış bulmuşum onu elimde tutarken annem görmüş ama koşup gelirse ben de koşarım diye yavaş yavaş konuşarak yaklaşmış ama kedibirisi durur mu hissetmiş bir şeyler olacağını... evde koşmaya başlamışım sonra sen gel ayağım halıya takıl düş.. tığ kalbimin üç cm sağına saplan. babam çıkarmış sonra hastaneye götürmüşler falan filan. izi var hala üç cm ile aranızdayım arkadaşlar..

mahallede saklambaç oynarken eve çıkıp uyuyodum bide camı açıp çocukların elma dersem çık armut dersem çıkma diye bağırışlarını zevkle dinleye dinleye uykuya dalıyodum

çakmakları konuştururdum sjsjdk ama bu şizofrenlik sanırım saykoluk değil

parktaki kumu yiyen bir arkadaş vardı

balkonda bornozla güneşlenirdim şdkfşdkclxlkc off ne günlerdi flckcl

sitedeki ganglerimle toplanıp yumurta alıp ilçenin belediye başkanının evine yumurta atıyorduk.

abimin arkadaşına tokat atmıştım.

abime sinirlenip pantolonlarını kesmiştim. ya rabb'im nasıl sabır vermiş abime büyüdükçe anlıyorum :d